• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/masgadorg
  • https://twitter.com/2023istanbul
Üyelik Girişi
15 Temmuz Demokrasi Marşı
Reklam

Yazarlar Fenerbahçe-Kardemir Karabükspor maçını yorumladı

Süper Lig'in 16. haftasında Fenerbahçe, sahasında Kardemir Karabükspor'u 2-0 yendi. SABAH Spor yazarları bu karşılaşmayı değerlendirdi

GÜRCAN BİLGİÇ: Karar haftası!

Yedi haftadır kazanamayıp, yedi oyuncusunu da İstanbul'a getiremeyen , "kolay" galibiyet görünmesinin bedelini, 45 dakika boyunca ödetti 'de... Temposu ve pas köprüsüyle dörtte dördü yapan 'nin tüm silahlarını rakip kullanıyordu. Daha istekli basıyor, koşuyor ve her şeyden önemlisi golü arıyordu.
Kötüler arasında seçim bile yapamıyorduk devre bittiğinde. Oyun Fenerbahçe'nin elinde görünse de, kararı veremiyorlardı. Soyunma odasından Valbuena geldi sahaya.  ofansif kalabalıktan taviz vermeden sarı kartlı Şener'i çıkardı. Dirar'ın beke geçmesiyle, takım da hücum mesajını aldı.
Valbuena'nın kornerinden 'ın golü geldi. Sevinç yumağını eksiksiz oluşturdular. Takım olduklarını ve istediklerini bir kez daha gösterdiler. Galibiyetten daha önemli bir fotoğraf çektiriyorlardı. Protesto sınırında gezerken, birden bire maçı döndüren oyuncu oluyordu Topal.
Valbuena usta vuruşuyla farkı ikiye çıkartırken, takımını da, tribünleri de rahatlattı. Artık maçın kendi şovu devreye giriyordu. Zirveye çıkmanın keyfi, yeniden demenin neşesi ve büyük buluşmanın tadı vardı gecede. En önemli transferini de getirmişti maça Fenerbahçe; taraftarını...
Kupa maçının tabela yazarı olduktan sonra, kazanan takımın yedekliğinden, komutanlığına geçti Valbuena... Oyunu da başkalaştırmasının ötesinde, ne yapacağını bilerek oynaması, O'nu "tercihli" kapsamına alıyor. İki taktiği oluyor takımın... Birini Valbuena oynuyor, ötekisini tüm takım... İlkini kriz çözmek için kullanacak Aykut Kocaman, ikincisini de şampiyonluk...
Bu maçın dersini iyi çalışmalı ve akılları tekrar dörtte dörde taşımalılar. 33 binlik Kadıköy desteği maçın havasını da suyunu da değiştirdi. Kazanmanın öne çıktığı bu maçın tek iyisi (Valbuena) olması, Aykut Hoca için yeniden tedbir zamanı demektir.
ÖMER ÜRÜNDÜL: Aklın yolu Mathieu Valbuena

Fenerbahçe, maça tempolu ve atak başladı. Arka arkaya kornerler kullandı. Ancak 15. dakikadan sonra takım durdu. Devre ortasından itibaren Karabükspor kontrolü eline aldı. Zaman zaman da tehlikeli hücum girişimlerinde bulunmaya başladı. Karabükspor'un büyük rotasyonlu kadrosu, iştahlı ve disiplinliydi. Fenerbahçe hücuma çıkarken, Karabükspor çok çabuk hareket ederek alanları kapattı. Kenarlara tedbirler getirdiler. Fenerbahçe beklediği kanat ataklarını gerçekleştiremiyordu.  fiziki yetersizlikten top tutup arkadaşlarına duvar olamayınca Giuliano da ortada görünmeyince ofansif güç iyice kısıtlandı. Fenerbahçe'nin ilk 45 dakikada pozisyon dahi bulamayışı kimsenin beklemediği bir tabloydu. Bu devrede en doğru yapılan iş kötü oynarken takım savunmasını ihmal etmemekti.
Aykut Kocaman'ın doğal olarak ikinci devrede mutlak hamle yapması gerekiyordu. O da tabii ki Valbuena olmalıydı. Ama bir futbolcuyu alırken çıkaracağın oyuncu da önemlidir. Bence dün gece Şener tercihinde çok doğru bir karar verdi Kocaman. İkinci yarıda rakibi küçümsemenin pahalıya mal olacağını dikkate alan daha hırslı bir Fenerbahçe vardı. Valbuena, kişisel becerileriyle ve adam eksilterek takıma hareket kazandırdı. Sonra duran toptan Mehmet Topal skor avantajını getirdi. Ardından Valbuena da mükemmel bir gol attı... Sağ kulvarda Dirar'ın bek oynama özelliği olduğundan önünde Aatif'la bu mevkiyi iyi işledi. Sağ kulvarda böyle olumlu bir tablo varken Kocaman'ın, Soldado'yu çıkarması doğruydu ama Isla tercihi mantığımla pek bağdaşmadı.
Sonuçta Fenerbahçe, çok önemli bir üç puanı kazanarak zirve yarışının net bir şekilde içine girdi. Karabük'te, beş önemli oyuncusunun formsuzluğunu göz önüne alan Levent Açıkgöz iyi bir kurgu planlayıp başarılı bir teknik adamlık örneği verdi. Hakem 'un genel yönetimi iyiydi. Ama ilk yarıda Kardemir Karabükspor lehine net bir penaltıyı vermedi.

AHMET ÇAKAR: Açlıktan çıkmış gibi saldırdı

İki farklı devre izledik... İlk yarı maç başladığında taraflı tarafsız herkes, Fenerbahçe'nin 5 eksikli Karabük'ü sürklase edip, farklı yeneceğini düşünüyordu. Fakat dakikalar ilerlemeye başladı, Fenerbahçe kötü oynuyordu. Kaleye şut çekmiyordu, pozisyon üretemiyordu. Bir de bunlara karşılık Karabük kaptığı toplarla çok çabuk çıkıp, çok ciddi olmasa da birkaç pozisyon buluverdi. Bence bu ilk yarıdaki kötü Fenerbahçe'nin, üretemeyen Fenerbahçe'nin tek sorumlusu konsantrasyon eksikliği. Futbolda nasılsa yeneriz yoktur. Mücadele etmeden, doğruları yapmadan, rakip ne kadar zayıf, ne kadar eksik olursa olsun kazanmak çok güç. İşte dün geceki maçın ilk yarısında bu tabloyu çok net gördük.
İkinci yarı oyuna Valbuena girdi. Açlıktan çıkmış bir adamın yemeğe saldırdığı gibi oyuna saldırdı ve bence maçın kırılma anı 56. dakikada Mehmet Topal'ın attığı kafa golü. Ortayı yapan Valbuena, Topal'ın da kafası Fenerbahçe'yi öne geçirdi. Valbuena ikinci yarıdaki hareketliliğin, canlılığın, üretimin baş mimarı. Topal'a golü attırdı, ardından da kendi çabalarıyla ceza alanına girdi ve yüksekten köşeyi çok güzel bulup, mükemmel bir golle skoru perçinledi. Sonuçta Fenerbahçe, 7-8 hafta önce çok zor günler geçirirken şu anda ligin ikincisi durumunda. Önümüzdeki hafta Konya deplasmanına gidecekler fakat 3 defans oyuncusu da sarı kart cezalısı durumuna düştü. Ama ne olursa olsun camiayı kutlamak lazım. Eylül- Ekim'de lig bitiyor gibiydi şimdi ise ciddi anlamda potaya girdiler. Karabük için bu sene çok zor. Gerek kadro kalitesi gerek oynadıkları futbol gerekse maddi sorunlar nedeniyle ligde kalmaları mucizelere bağlı. Gelelim hakem Alper Ulusoy'a... Aslında objektif maç yönetmeye çalıştı. Çok ama çok sarı kart gösterdi. Bunların da büyük çoğunluğunda haklı. Maç sert değil ama müdahaleler gereksiz ve sarı kartlık ama gösterdiği bir kaç sarı karta iştirak etmiyorum.

MURAT ÖZBOSTAN: Akıl oyunlarıyla gelen başarı!

 ile puan farkı açıldığında bu farkı "Suni" olarak niteleyen Aykut Kocaman'ın ezeli rakibinin zorlu fikstürüne baktığı gibi oynadığı bir akıl oyunu da vardı. Bu sözün baskısı, Galatasaray'da belki de 'un sonunu hazırladı. Çok değil birkaç hafta önce "Görevi bırakıyor" denilen Aykut Kocaman, dün maça çıkarken, Tudor da valizini topluyordu. Karabük karşısında Fenerbahçe'nin zorlanmayacağını iddia edenler, ilk yarıdaki oyunla yanıldılar. Karabük iyi savunma yaptı, diriydi ama oyunun hücum tarafını oynayamadı. İkinci yarıda baskının artacağı kesindi. Mehmet Topal'ın kornerden gelen topa vurduğu kafa Karabük'ün şifresini çözdü. Valbuena, özel bir adam. Kariyeri boyunca oynadığı takımlarda her zaman skora etki eden ters giden oyunu düzleştiren bir karakter. Dün de attığı nefis gol sonrası yaptığı "Ben buradayım" jestiyle hocasına "Benim kalitemi tartışma, benden faydalan" mesajını yolladı. Galatasaray'ı averajla sollayan Aykut Kocaman, ilk yarının son haftasında eski takımı Konyaspor'a konuk oluyor. Galatasaray hocasızken, Fenerbahçe devreyi ezeli rakibinin önünde bitirirse buna kim şaşırır ki!...

***

Bir de işe yönetim tarafından bakalım.. , Fenerbahçe başkanlığında sezon devam ederken, hiç teknik adam değiştirmedi. Kaybettiği sezonlar olmadı mı, oldu.. Şampiyonluk yarışındaki rakibi Galatasaray ise son yıllarda her sezonu minumum 2 teknik direktörle bitiriyor. Beşiktaş da doğru teknik direktör doğru golcü ile iki yıldır şampiyonluğu kimseye bırakmıyor. Şimdi sormak lazım. Topu auta atan golcü mü suçlu, üçlü defans oynatan teknik direktör mü? Yoksa kullandığı otomobilden daha fazla teknik direktör değiştirenler mi? Şüphesi olanlar Türkçe sözlükte 'istikrar' kelimesinin karşısında ne yazdığına bakabilirler.

282 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Yönetim Kurulu Başkanımız
İBRAHİM SAGUN




Videolar
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.224632.3537
Euro34.609234.7479
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi5
Bugün Toplam249
Toplam Ziyaret258004
Hava Durumu
Takvim