BUNA NE DENİR BAY KEMAL?
Muhtarlar Toplantısı'nda konuşan Erdoğan, yaz aylarında faiz, kur, enflasyon üçgeninden kaynaklanan bir takım sıkıntılar yaşandığını, muhalefetin ellerini ovuşturduğunu belirterek, "Bu sıkıntıların çözümü için kayda değer hiçbir fikir ürettikleri, teklif getirdikleri vaki değildir. Reçete diye söyledikleri sözlerin ne ekonomik ne politik ne de ticari hiçbir değeri yoktur" diye konuştu. Ekonomi yeniden toparlanmaya başlayınca muhalefetin konuyu başka tarafa çekmeye başladığını söyleyen Erdoğan, "Neymiş, Türkiye, buğday ithal ediyormuş? Bıktık senin bu yalanlarından, artık dürüst ol. Bunu duyan da, milletin buğday ve un yokluğundan fırınların önünde kuyruk olduğunu sanacak. Halbuki Türkiye, yılda ortalama 21 milyon ton buğday üreten, 19 milyon ton da buğday tüketen bir ülke. Ne kadar fark var, 2 milyon ton… Buğday üretimimiz tüketimimizi fazlasıyla karşıladığına göre biz bu buğdayı niye ithal ediyor olabiliriz? Un, makarna, bisküvi, irmik, bulgura dönüştürüp dışarıya satmak için."
YERLİLİK İÇİN DİRENİŞ VAR
Yerlilik ve millilik konusunda alttan alta, ciddi bir direnişle karşılaştıklarını söyleyen Erdoğan, şunları vurguladı: "Her yere sirayet etmiş hastalıklı bir zihniyet, eski alışkanlıklarında direniyor. Kendi üretimimizin önü, bu çarpık zihniyetli kesimler tarafından kesilmeye çalışılıyor. Defalarca talimat vermemize rağmen eş değer ürünler arasında hâlâ yabancı menşeliler tercih edilebiliyor. Artık buna tahammülümüz kalmadı."